TELE 1, Kayıt Dışı – CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Ekrem İmamoğlu’nun “Diploma Davası”nın Silivri’de görülen duruşmasında avukatların ve izleyicilerin salona alınmaması, küçük salonda ısrar edilmesi gibi engellemelere tepki gösterdi. Günaydın, yaşananları adil yargılanma hakkının gaspı ve akıl tutulması olarak nitelendirerek, hukuksuzlukların İmamoğlu’na olan yurttaş desteğini artıracağını belirtti.
“EKREM İMAMOĞLU’NUN ARKASINDAKİ İNSAN, YURTTAŞ DESTEĞİNİ BÖYLE HUKUKSUZ UYGULAMALARLA AŞAĞIYA İNDİREMEZSİNİZ”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, TELE 1’de yayınlanan Kayıt Dışı programında gazeteciler Hilmi Hacaloğlu ve Ersin Eroğlu’nun sorularını yanıtlarken, İBB Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu aleyhine açılan “Diploma Davası”nın ikinci duruşmasında yaşanan engellemelere sert tepki gösterdi. Silivri’deki Marmara Cezaevi içerisindeki salonda yapılan duruşmaya bazı avukat ve izleyicilerin alınmamasının ardından açıklama yapan Günaydın, yaşananları “hukuksuz uygulama” ve “akıl tutulması” olarak nitelendirdi.
Günaydın, duruşmanın aslında Çağlayan Adliyesi’nde yapılması gerekirken 100 kilometre ötedeki Silivri’ye taşınmasına rağmen ilginin ve desteğin devam etmesi üzerine daha küçük bir salonun tahsis edilerek engellemenin gündeme geldiğini belirtti.
“Ekrem İmamoğlu’nun arkasındaki insan, yurttaş desteğini böyle hukuksuz uygulamalarla aşağıya indiremezsiniz. Sadece yurttaş desteğinin daha fazla artmasına neden olur. Bu bir akıl tutulmasıdır. Türkiye’yi hukuk devletinden daha fazla uzaklaştırmaya kimse yeltenmesin” ifadelerini kullandı.
“BU AÇIKÇA ADİL YARGILANMA, ADİL YARGILANMA HAKKINA AYKIRIDIR”
CHP Meclis Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, yatay geçişi sorunlu olduğu iddia edilen 41 kişi hakkında soruşturma açılmasına rağmen, yalnızca Ekrem İmamoğlu’nun dosyasının ayrılıp (tefrik edilip) iddianame yazılmasının “normal değil” olduğunu belirterek, sürecin hukuki olmaktan çok siyasi olduğunu savundu.
Duruşmanın cezaevi içinde yapılmasını da eleştiren Günaydın, “Çağdaş hiçbir ülkede cezaevlerinin içerisinde duruşma salonları olmaz ve buralarda insanlar yargılanmaz” diyerek, bunun doğrudan adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu ifade etti. İlk duruşmanın Silivri’deki en büyük salon olan 1 no’lu salonda yapılmasına rağmen, ikinci celsede “tesisat sorunu” bahanesiyle küçük salon tahsis edilmesini de protesto ettiklerini belirtti.
“AVUKATLARIN ADLİYE BİNASINA ALINMAMASI NE DEMEK?”
Günaydın, duruşma öncesinde yaşanan arbede ve avukatların salona alınmama süreçlerini şöyle anlattı: “Avukatların adliye binasına alınmaması ne demek? Duruşma salonuna sığmama ne demek? Çağlayan’da daha yüksek seyirci olması nedeniyle Çağlayan’dan Silivri’ye duruşmayı alıyorsunuz. Silivri’de en az iki tane büyük duruşma salonu varken burada en küçüğüne duruşmayı hapsetmeye gayret ediyorsunuz ve üstelik de baro odasına girmesine dahi avukatların izin vermiyorsunuz.”
Yaşananların “açıkça adil yargılanma hakkının gaspı” olduğunu dile getiren Günaydın, bu koşullar altında duruşmanın görülmesinin adil olmayan yargılama süreçlerine rıza göstermek anlamına geleceğini belirterek, müdafi avukatlarının salondan ayrıldığını açıkladı.
“YA ŞİMDİ KURDUĞU ARA KARARDAN BİR SONRAKİ DURUŞMADA VAZGEÇMESİNİ OLAĞAN MI GÖRECEĞİZ BİZ?”
Günaydın, duruşmada dikkat çeken bir diğer hukuki garipliğin, tutuklu avukat Mehmet Pehlivan’ın SEGBİS ile duruşmaya katılmasına dair bir önceki celsede kurulan ara karardan, hakim tarafından vazgeçilmesi olduğunu belirtti. Kurulan bir karardan bir sonraki duruşmada vazgeçilmesinin “olağan” olmadığını sorguladı. Ayrıca, hakimin Ekrem İmamoğlu’nun “müdafilerim yokken savunma yapmak istemiyorum” şeklindeki talebini “makul bulmuyorum” diyerek reddetmesini de eleştirdi.
“TESLİM OLMAYACAĞIZ”
Günaydın, İmamoğlu’nun 2014, 2019 ve 2024 seçimlerinde rakiplerini yenmesi nedeniyle 35 yıl evvelki diploması üzerinden bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldığını ve yargılama koşullarının da bu hukuksuzluğu sürdürmeye çalıştığını belirterek, “Ekrem İmamoğlu hakkında sürdürülen haksız, hukuksuz soruşturma ve kovuşturmalar devam etmektedir. Biz buna teslim olmayacağız” dedi. Yargılamanın evrensel ve iç hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sosyal Medya Hesaplarımız