Edit Content

"Acemi Kalma Ustası"

Doç. Dr. Gökhan Günaydın

İstanbul Milletvekili
CHP Grup Başkanvekili

Kamu görevlisi bir babanın sık çıkan tayinleri nedeniyle Anadolu’yu adeta karış karış dolaşan bir ailenin içinde büyüdüm. Bu bağlamda ilk, orta ve lise öğrenimimi Zile/Tokat, Sarıkamış/Kars, Tosya/Kastamonu, Aksaray/Niğde, Ereğli/Zonguldak ve Geyve/Sakarya ilçelerinde tamamladım.

İletişim

Sosyal Medya

  1. Home
  2. »
  3. TBMM
  4. »
  5. Meclis Gündemi
  6. »
  7. TÜİK, Kuyruklu Yalan Üretim Merkezi Hâline Geldi!
bu içeriği paylaşın;

TÜİK, Kuyruklu Yalan Üretim Merkezi Hâline Geldi!

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Meclis Genel Kurulu'nda TÜİK'in kendisine 50 bin TL'lik tazminat davası açtığını belirtti ve TÜİK'in enflasyon verilerini manipüle ettiğini söyledi.
Yazı Boyutu:
12px
32px

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada TÜİK ile ilgili olarak “Yalan, kuyruklu yalan ve istatistikler” sözleriyle kurumun güvenilirliğini sorguladı.

“TÜİK, Kuyruklu Yalan Üretim Merkezi”

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, konuşmasının merkezine Türkiye İstatistik Kurumu’nu (TÜİK) aldı. TÜİK’in kendisine 50 bin TL’lik tazminat davası açtığını duyuran Günaydın, bu davaya tepki gösterdi. Günaydın, “Ben, kuyruklu yalan üretim merkezi hâline gelmiş TÜİK’in varlığının memlekete zararlı olduğunu ifade ediyorum” dedi.

TÜİK’e yönelik eleştirilerini maddeler halinde sıralayan Günaydın, kurumun güvenilirliğini şu noktalarda sorguladı:

  1. Ortalama Fiyat Karartması: Mayıs 2022’den itibaren TÜFE hesaplamasında kullanılan maddelerin ortalama fiyatlarının neden açıklanmadığı. Günaydın, bunun “yalanın ortaya çıkmaması için” yapıldığını iddia etti.
  2. Mahkeme Kararına Rağmen Direnç: Mahkemelerin talebine rağmen fiyat listesinin gönderilmemesi.
  3. Sepet Ağırlıkları: Maddelerin sepetteki ağırlıklarının tek tek açıklanmaması.
  4. Enflasyon Farkı: TÜİK’in açıkladığı toplam deflatör (776,1) ile TÜFE (502) arasında yüzde 36 fark bulunması.

Günaydın, TÜİK’in bu hesaplamalarıyla asgari ücretlinin ve emeklinin cebinden 1.000, 2.000, 3.000 lirayı çaldığını öne sürerek, “Çaldığın paraların vebalini nasıl vereceksin onun hesabını ver TÜİK” ifadelerini kullandı.

AYM’den TFF’ye Erişime Engel Kararı: “Maçlar Ücretsiz İzlenmeli”

Günaydın, CHP Grubu’nun başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği önemli bir kararı da gündeme getirdi. AYM’nin, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF)‘nun maç yayınlarına yönelik erişim engeli kararını keyfi uygulamalara yol açacağı gerekçesiyle iptal ettiğini belirtti.

Günaydın, milyonlarca vatandaşın maç izleyecek parası olmadığını vurgulayarak, bu kararın maçların ücretsiz izleneceği bir döneme dönüşmesini diledi.

Siyasi Sansür: NTV ve TRT

Gökhan Günaydın, medyayı da eleştiri oklarının hedefi yaptı:

  • NTV Eleştirisi: Kanalın, AYM’nin TFF ile ilgili önemli iptal kararını haber yaparken, başvurunun Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yapıldığını gizlediğini söyledi ve bunun “özgür basın” anlayışıyla bağdaşmadığını belirtti.
  • TRT Eleştirisi: Kamu yayıncısı olan TRT’nin, uluslararası sularda İsrail‘in “Sumud filosu”na yaptığı hukuka aykırı müdahale haberini verirken, müdahaleye maruz kalan Saadet Partisi ve Gelecek Partisi milletvekillerinin adlarını ve görüntülerini siyasi kaygılarla veremediğini belirterek “Yazıklar olsun!” tepkisini gösterdi.

Günaydın, konuşmasını, TÜİK’in politikaları yüzünden yoksulların evine et girememesi anlamına gelen bu yanlış hesapların hesabının verilmesi gerektiğini vurgulayarak tamamladı.

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın konuşmasının tam metni; 

Teşekkür ederim Sayın Başkan. 

Değerli milletvekilleri, ben de sözlerime Millî Takımı’mızın Bulgaristan’dan sonra Gürcistan’a karşı aldığı galibiyetten duyduğumuz memnuniyeti ifade ederek ve futbolcularımızı kutlayarak başlamak istiyorum. 

Futbol aynı zamanda politik bir konudur, yalnızca bir spor dalı olmaktan, profesyonel futbol özellikle oldukça uzaklaştı. Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun yaptığı bir başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi üç gün evvel çok önemli bir karara imza attı, Anayasa Mahkemesi dedi ki: “Türkiye Futbol Federasyonunun maçların internet ortamında yayınlanmasına yönelik erişim engeli kararı getirmesi mahkeme kararı olmaması nedeniyle keyfî uygulamaların önünü açabilecek bir içerik taşımaktadır, bu nedenle iptal ediyoruz.” Bu son derece önemli bir karardır. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi bu meseleye yalnızca hukuki boyuttan yaklaşsa da Türkiye’de milyonlarca yurttaşımız maç izleyecek parası olmadığı için, platformlara o paraları veremediği için maç izleyemiyor. Dolayısıyla, ben bu kararın maçların ücretsiz izleneceği bir döneme dönüşmesini diliyorum. 

Tabii, bütün bunları şunun için de söyledim: NTV önemli bir yayın kanalı olduğunu ifade ediyor. Bu Anayasa Mahkemesi iptal kararını veriyor ama iptal başvurusunun Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yapıldığını ifade edemiyor. Yani CHP başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi iptal kararı verirse NTV’ye kızacaklar “Niye bunu yayınlıyorsun?” diye. Allah akıl fikir versin. Böyle bir özgür basın olabilir mi? Bu bir haber kanalı. Peki, memleketin vergilerimizle çalışan TRT’si ne yapıyor? Sumud filosuna İsraillilerin uluslararası sularda yaptığı hukuksuz müdahalenin haberini veriyor ama orada 3 milletvekilinin de o müdahaleye muhatap olduğunun haberini veremiyor. Sebebi ne? Çünkü oradaki milletvekilleri Saadet Partisinin ve Gelecek Partisinin milletvekilleri yani haberini verirse kendisi meseleyi sahiplenemeyecek. AKP ve devletin kanalı TRT müdahale edilen milletvekillerinin adlarını ve görüntülerini veremiyor. Yazıklar olsun! Tek kelimeyle yazıklar olsun! 

Şimdi, geçen gün bir tebligat aldım, TÜİK beni mahkemeye vermiş. “Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekilinden 50 bin TL para istiyorum.” diyor çünkü TÜİK “Gökhan Günaydın benim çalışanlarıma, Kurumuma, yöneticilerime hakaret ediyor.” diyor. Vallahi ben söyleyeyim, ben TÜİK’in yöneticilerine, emekçilerine hakaret etmiyorum ama ben 2018’den bu yana,  tek adam rejiminde 4 yöneticisi, başkanı değişip 5’incisi gelmiş ve bir kuyruklu yalan üretim merkezi hâline gelmiş TÜİK’in varlığının memlekete zararlı olduğunu ifade ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Ha söylüyorlar, hani kuyruklu yalan bir hakaretmiş; vallahi, İngiltere’nin 1800’lü yıllarda birkaç kere başbakanlığını yapmış Benjamin Disraeli diyor bunu: “Üç çeşit yalan var: Yalan, kuyruklu yalan ve istatistikler.” bu, 1800’lü yıllarda söylenmiş. Bakın, sakin sakin açıklayalım, memleket niye size güvenmiyor biliyor musunuz TÜİK? Çünkü TÜFE’yi hesaplarken kullandığın maddelerin ortalama fiyatlarını Mayıs 2022’den itibaren açıklamıyorsun. Bana bir söylesene ya, Mayıs 2022’ye kadar açıkladın da niye açıklamıyorsun? Çünkü ortalama fiyatları söylersen yalanın ortaya çıkacak, bu kadar basit. Peki, bu karartmanın kaldırılması için dava açıyoruz mahkemelere. Mahkemeler talep ediyor, “TÜİK, fiyat listesini gönder.” diyor. Mahkemelerin kararına rağmen fiyat listesini göndermiyorsun. Onun için kuyruklu yalan üretim merkezisin. Üç; maddelerin sepetteki ağırlıkları eskiden tek tek açıklanırdı, niye açıklamıyorsun? Maddelerin sepetteki ağırlıklarını niye açıklamıyorsun? Ya, bakalım lüks tüketim mallarını mı koyuyorsun oraya, temel tüketim mallarını mı koyuyorsun, hangi ağırlıkla koyuyorsun, hangi maddeyi nasıl koyuyorsun bilelim ki sana bir şey söyleyelim. ‘Kalite düzeltmesi’ adı altında fiyatlarla oynadığını sen dahil bilmeyen yok, neyi inkâr ediyorsun bana!

TÜİK’in enflasyon hesaplamalarını kim denetliyor? Anlatıyorsunuz “Uluslararası denetime tabiyiz.” Uluslararası denetim sadece senin yöntemine bakıyor,  yaptığın işlerin farkında bile değil. Çok önemli başka bir şey söyleyeceğim. Sen aynı zamanda fiyat artışlarının toplam deflatörünü de açıklıyorsun, sen açıklıyorsun. 2021-2024 yıllarında bu deflatörü sen 776,1 olarak açıkladın, buna karşılık TÜFE’yi 502 olarak açıkladın yani iki hesap arasında yüzde 36 fark var. Hadi sen bunu açıkla bakalım, bunun sebebi nedir? Şunu söyleyeyim arkadaşlar: Bakın, bu listeyi çok uzatabilirim, en kestirmeden herkesin anlayacağı şekilde söyleyeyim, sen bana diyorsun ki: “Yıllık enflasyon yüzde 33.” Aynı zamanda politika faizi yüzde 43, aynı zamanda birisi kredi almaya kalkarsa 55’ten 56’dan aşağıya kredi bulamıyor. Kuyruklu yalan üretim merkezi, ne anlatıyorsun? Peki, bütün bunlar nelere mal oluyor biliyor musun? Bütün bunlar asgari ücretlinin, emeklinin cebine girecek 1.000 lirayı, 2.000 lirayı, 3.000 lirayı değiştiriyor. Bu senin ya da yandaşların verdiği bir yemek parasının onda 1’i bile olmayabilir ama o insanlar için ayda evine 1 kilogram et girememesi anlamına geliyor. Dolayısıyla, sen bize 50.000 liralık tazminat davası açıyorsun, ben seninle halleşirim, onun en ufak bir önemi yok da sen bu memlekette asgari ücretlinin, emeklinin, işçinin, milyonlarca çalışanın cebinden çaldığım paraların vebalini nasıl vereceksin onun hesabını ver TÜİK.

Haber Galeri:

Bu İçerik 10 Kez Görüntülendi.

Sosyal Medya Hesaplarımız

Bu Sayfayı Paylaşın