CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu avukatı Mehmet Pehlivan ile Çorlu Cezaevi’nde yaptığı görüşmenin ardından Medyascope’a konuştu. Yaşanan sürecin yalnızca bireysel bir tutuklama değil, savunma hakkına yönelik sistematik bir müdahale olduğunu söyleyen Günaydın, “Mehmet Pehlivan’ı moral olarak güçlü gördüm ama Türkiye’nin adalet sistemi için derin bir kaygı duyuyorum” dedi.
“Tutuklamanın kendisi cezaya dönüştürülüyor”
Günaydın, Pehlivan’ın savcılık aşamasında savcının kendisine doğrudan “Seni tutuklayacağız” dediğini anlattı. Pehlivan’ın Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildikten sonra yaptığı savunmasında kendisine yöneltilen suçlamaların yalnızca avukatlık faaliyeti kapsamında olduğunu belirten Günaydın, Pehlivan’ın tutuklama sonrası yaşadığı süreci de şöyle anlattı:
“Tutuklandıktan sonra ailesi kapının önünde bekliyor. Ancak ön kapıdan çıkartıp da ailesiyle bir son görüşme yapıp da ön kapıya aşağıya indirmiyorlar. Arka kapıdan aşağıya kaçırır gibi indiriyorlar. Sonra da ailemle görüştüm diye tutanak imzalatmaya çalışıyorlar. O tutanağı imzalamıyor. İmzalarsam şerh koyarak imzalarım diyor. Metris Cezaevi’nde gece yarısına kadar tutulduktan sonra kelepçeli şekilde Çorlu Cezaevi’ne sevk ediliyor. Sağlık kontrolü dışında hiç kelepçesi çıkarılmıyor. Cezaevinde tek kişilik hücreye konuluyor. Bu, kişinin güvenliği bahanesiyle uygulanan bir tecrit politikasıdır.”
Cezaevindeki diğer İBB çalışanlarının da aynı şekilde kaldığını belirten Günaydın, “Amaç yalnızlaştırmak ve psikolojik baskı yaratmak” dedi.
CHP’li Günaydın, Mehmet Pehlivan’ın yanı sıra Murat Ongun ile de görüştüğünü belirterek, her iki ismin de morali yerinde olsa da fiziki şartların ağır olduğunu söyledi. Pehlivan’ın tutukluluğuna gerekçe olarak gösterilen ifadelerin çelişkili olduğunu ve kendisinin yalnızca avukatlık faaliyetini yürüttüğünü savunduğunu belirtti.
“İmamoğlu’nun çağrısı yüksek bir yöneticilik iradesi”
Günaydın, tutuklu İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun önceki gece yaptığı “Arkadaşlarımın omzundaki yükü ben alırım” çağrısını da değerlendirdi. Bu açıklamayı yüksek bir yöneticilik iradesi olarak gördüğünü dile getiren Günaydın, “Kimse bir başkasının hakkını yiyerek kendi özgürlüğünü yaşayamaz. Türkiye hep birlikte tutuklu. Pişmanlık adı altında birisine suç yükleyerek kendini kurtarmaya çalışmak da erdemli değil” dedi.
“‘Mutlak butlan’ kararı beklemiyorum”
Günaydın, CHP’nin 30 Haziran’daki kurultay davasına ilişkin tartışmalara da değinerek, “Bu bir parti içi mesele değil, memleket meselesidir. Farklı görüşler olabilir ama temel öncelik partinin ve ülkenin bütünlüğüdür” ifadelerini kullandı.
Günaydın, 30 Haziran’daki davada “mutlak butlan” kararı çıkması beklemediğini de vurguladı.
Kaynak: medyascope
Sosyal Medya Hesaplarımız