Günaydın: Atanmış İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, milletvekillerimizi itekliyor, kameraları tokatlıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın 20 Kasım 2024 Çarşamba günü TBMM Genel Kurulu‘nda yaptığı konuşmada İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Plan Bütçe Komisyonu önünde CHP milletvekillerini iteklemesi ve kameraları tokatlaması hakkında açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Gökhan Günaydın; “Kanunsuz emirle seçilmiş milletvekillerini 15 gün boyunca Esenyurt Belediyesi’ne sokmayan atanmış İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Plan Bütçe Komisyonu önünde bunun hesabını soran milletvekillerimizi itekliyor, kameraları tokatlıyor. Hukuk ve demokrasi herkese lazım..” İfadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın 19 Kasım 2024 tarihli TBMM Genel Kurul konuşmasının tam metni:
Bugün 20 Kasım 2024. 30 Ekim 2024 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisinin Esenyurt Belediyesine kayyum atandı. Ben bu partinin grup başkanvekiliyim, milletvekilliyim, dokunulmazlığım var. 4 Kasım 2024 tarihinde, 4 Kasımdan 15 Kasıma kadar, on bir gün boyunca ben de dâhil olmak üzere milletvekili arkadaşlarımızın Esenyurt Belediyesine girişi polis tarafından engellendi. Biz orada polis arkadaşlarımıza şunu söyledik: Bizim, burada görev yapan, kanunsuz emre uymaya çalışan polis arkadaşlarımıza söyleyeceğimiz bir tek şey vardır…
Milletvekilinin belediyeye sokulmamasına yönelik bu talimatı kim verdiyse; bunun adı ister İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi olsun, bu kanunsuz bir emirdir; kanunsuz emri veren suç işlediği gibi, bu emre uyanlar da suç işlemektedir. Biz, arkamızdaki çocuklar ile burada sizin arkanızda duran kolluk kuvvetlerini karşı karşıya getirmek istemiyoruz ancak milletvekilini durdurmak, milletvekilinin belediyeye girmesini engellemek Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda size verilmiş bir yetki değildir; kanunsuz emre uymayın.
Peki, bu kanunsuz emri kim vermişti? İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya vermişti. O Ali Yerlikaya bugün Plan Bütçe Komisyonuna geliyor. Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri bütçesi görüşülecek. Kendisi milletvekili değil.
Onu milletvekili arkadaşlarımız karşılıyorlar ve şöyle diyorlar: “Bizi, milletvekillerini on bir gün boyunca belediyeye sokmama emrini siz verdiniz; bunun hangi kanuna dayandığını bize açıklayın, bunun duygusunu yaşayın.” Arkadaşlarımız otuz saniyelik, bir dakikalık bir müzakere yapmaya niyetleniyorlar -İçişleri Bakanı keşke milletvekili olsaydı, Meclisin dinamiğini bilseydi, Meclise saygı duysaydı- İçişleri Bakanı milletvekillerini itekleyerek, kamerayı tokatlayarak içeriye girmeye gayret ediyor ve giriyor da. Üstelik de bunu basına “barbarlık” “vahşetlik” “eşkıyalık” gibi anlatıyorlar; burada da bunu söyleyen insanlar oldu. Ben şimdi soruyorum: Milletvekilini Esenyurt Belediyesinin önünde kanunsuz emirle on bir gün boyunca… polis ile vatandaşı karşı karşıya getiren kanunsuz emrin sahibine Meclisin İçişleri Komisyonunda bir dakika bunun nedenini sormak, bunun hesabını sormak eşkıyalık oluyor da o kanunsuz emri vermek eşkıyalık olmuyor; öyle mi?
Bakın, ben şöyle bitireyim; bir Galatasaraylı Arif vardı, hatırlar mısınız? Ceza sahasına yaklaştı mı kimse dokunmasa da kendini atar atar penaltı kazanırdı. İçişleri Bakanının gayretlerini gördük ancak kamera görüntüleri de ortada; hiç kimse İçişleri Bakanına dokunmadı, sadece milletvekili onunla konuşmak istiyor ve o milletvekilini iteliyor. Bu medya yapma çabalarınız artık canımıza tak etti kardeşim. Hukukun içerisinde olun. Milletvekilinin gensoru hakkını kaldırdınız ama milletvekili size kanunsuzluklarınızdan dolayı hesap sorar, buna da saygılı olmayı öğrenin.
AKP Grup Başkan Vekili Sayın Abdulhamit Gül‘ü dinledim. Ayrıca bugün benzer nitelikte bir konuşmayı Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş da yapmış. Numan Kurtulmuş -basından öğrendiğimize göre- CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i arayarak Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüntülerin kabul edilemez olduğunu söylemiş. Ben, şimdi hem Meclis Başkanına hem de Grup Başkan Vekili meslektaşıma seslenmek istiyorum: İçişleri Bakanının herhangi bir fiziki müdahaleye muhatap olmadan Plan ve Bütçe Komisyonunun kapısında milletvekillerimiz tarafından yaklaşık otuz saniye süren bir engellemeye muhatap olmasına bu kadar duyarlılık gösteren arkadaşlar on bir gün boyunca mevkidaşları bir Grup Başkan Vekilinin, Grup Başkan Vekillerinin, milletvekillerinin, seçilmiş belediye meclis üyelerinin kanunsuz emirle polis tarafından engellenmesine yönelik bir tek açıklamaları olsaydı keşke ve buna karşılık bir tek duyarlılıklarını gösterebilseydik.
Özellikle Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş Bey’e seslenmek istiyorum: CHP Genel Başkanına anında ettiğiniz telefon ve “İçişleri Bakanının muhatap kaldığı muamele” dediğiniz şey yani atanmış bir İçişleri Bakanını seçilmiş milletvekillerinin, dokunulmazlıkları olmasına rağmen neden polis tarafından engellendiklerine yönelik bir dakikalık soru sormaları ve engelleme çabalarına gösterdikleri duyarlılığın onda 1’ini haklarını savunmak zorunda kaldıkları, zorunda oldukları milletvekillerinin Esenyurt Belediyesi kapısında Emniyet amirleri ve polisler, kolluk kuvvetleri tarafından kanunsuz emirle engellenmesine aynı duyarlılığı gösterseydi. O telefonu İçişleri Bakanına açsaydı, İstanbul Valisine açsaydı, “Nasıl olur da milletvekillerini engellersiniz?” derdi.
Bugün Ali Yerlikaya bu demokratik protestomuzla bunun nasıl bir duygu olduğunu azıcık anladıysa bu, belki demokrasimiz adına olumlu bir durum olabilir. Dolayısıyla ben herkesi demokrasi içerisinde, hukuk içerisinde olmaya ve davranmaya davet ediyorum.
Bu İç Tüzük hepimizin, bu Anayasa da hepimizin. Dolayısıyla çiğnenen Anayasa’dır, önce buna bir bakacağız, ondan sonra devam edeceğiz.
Teşekkür ederim.
Sosyal Medya Hesaplarımız