Edit Content

"Acemi Kalma Ustası"

Doç. Dr. Gökhan Günaydın

İstanbul Milletvekili
CHP Grup Başkanvekili

Kamu görevlisi bir babanın sık çıkan tayinleri nedeniyle Anadolu’yu adeta karış karış dolaşan bir ailenin içinde büyüdüm. Bu bağlamda ilk, orta ve lise öğrenimimi Zile/Tokat, Sarıkamış/Kars, Tosya/Kastamonu, Aksaray/Niğde, Ereğli/Zonguldak ve Geyve/Sakarya ilçelerinde tamamladım.

İletişim

Sosyal Medya

  1. Home
  2. »
  3. TBMM
  4. »
  5. Meclis Gündemi
  6. »
  7. “Bu Memleketin Bir Beka Sorunu Varsa Adı da Soyadı da Sensin!”
bu içeriği paylaşın;

“Bu Memleketin Bir Beka Sorunu Varsa Adı da Soyadı da Sensin!”

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Erdoğan için "Bu memleketin bir beka sorunu varsa adı da soyadı da sensin." ifadelerini kullandı.
Yazı Boyutu:
14px
24px

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, 8 Eki 2024 tarihinde ‘de düzenlediği basın toplantısında Erdoğan için “Açık kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre İsrail’in halen 270 muhalif savaş uçağı var. Bunların içerisinde F-35’ler var. Modifiye edilmiş F-16’lar var. Güçlü bir filo. ‘nin elinde 220 savaş uçağı var. Son 22 filoya yalnızca 30 katabildi. Türkiye’nin zafiyeti varsa bunun sorumlusu 22 yıllık şahsın hükümetidir. İlaveten söyleyelim. İsrail’in gök kubbesinden bahsediliyor. Türkiye’nin hava savunma sistemi ne durumda. Örneğin S-400’ler almıştın. S-400’ler 2 milyar dolar verilerek alınan hava savunma sistemleri hala ambalajın içerisinde. Bu memleketin bir beka sorunu varsa adı da soyadı da sensin.” ifadelerini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Erdoğan için "Bu memleketin bir beka sorunu varsa adı da soyadı da sensin." ifadelerini kullandı.

Günaydın ayrıca; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı ‘e yönelik “ucuz polemik peşinde koşuyor” sözlerine ilişkin “Söylemediklerinizi söyleyeceğiz demiştik ve bunu söylüyoruz. Sadece dün değil şimdi biz de söylüyoruz… Bize yıllarca dediniz ki, ‘İsrail’in yayılmacılığının teolojik ve tarihi bir temeli vardır. Vadedilmiş topraklar üzerinden politika yapan İsrail’in Başbakanı Netanyahu ile Eylül 2023’te New York’ta bizzat görüşmeyi sen yapmadın mı? Eğer Gazze saldırısı olmasaydı, Kasım 2023’te Netanyahu’yu Türkiye’ye davet etmemiş miydin?” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Erdoğan için "Bu memleketin bir beka sorunu varsa adı da soyadı da sensin." ifadelerini kullandı.

 

Gökhan Günaydın, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM’nin yeni yasama yılı açılışında yaptığı konuşmayı hatırlatan Günaydın, şöyle devam etti:

“Erdoğan, İsrail’in Gazze’de ve Lübnan’da sergilediği saldırgan ve vahşi tutumun bölgeye yayılacağını ve yeni hedefin Türkiye olacağını söyledi. Gazze’ye ve Lübnan’a bombalar yağarken Cumhurbaşkanı’nın oralarla kaygılanmaktan daha öte kendi ülkesinin hedef haline getirildiğini söylemesi adeta tarihe geçilmesi gereken bir not olarak önümüze düştü. Böyle bir istihbaratınız varsa bize gösterin dedik. Milli Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı dün Meclis’te bir saate yakın konuşma yaptılar. Şüphesiz 10 yıl boyunca bu tutanaklar açıklanmayacak. Biz dedik ki ne söylediğinizi değil ama ne söylemediğinizi kamuoyu ile paylaşacağız. Bugün Erdoğan diyor ki ‘CHP Genel Başkanı’nın hemen kapalı oturumdan sonra açıklama yapması doğru olmamıştır, kendisinden olgunluk beklerdik’ diyor. Söylemediklerinizi söyleyeceğiz demiştik ve bunu söylüyoruz. Sadece dün değil şimdi biz de söylüyoruz.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Erdoğan için "Bu memleketin bir beka sorunu varsa adı da soyadı da sensin." ifadelerini kullandı.

“NETANYAHU’YU TÜRKIYE’YE DAVET ETMEMİŞ MİYDİN?”

Bize yıllarca dediniz ki, ‘İsrail’in yayılmacılığının teolojik ve tarihi bir temeli vardır. Vaadedilmiş topraklar üzerinden politika yapan İsrail’in Başbakanı Netanyahu ile Eylül 2023’te New York’ta bizzat görüşmeyi sen yapmadın mı? Eğer Gazze saldırısı olmasaydı, Kasım 2023’te Netanyahu’yu Türkiye’ye davet etmemiş miydin? O zaman vadedilmiş topraklar projesi yoktu da İsrail’in sonradan mı çıktı bunlar. Dolayısıyla elle tutulur yanı yoktur bu işin.

“İKİ AYDA NE DEĞİŞTİ Kİ İSRAİL’İN EN BÜYÜK HEDEFİ TÜRKİYE HALİNE GELDİ”

Bir başka husus, bu memleketin Cumhurbaşkanı aynı zamanda AKP Genel Başkanı. Daha iki ay evvel ‘de AKP İl Başkanlığını ziyaret ettiğinde aynen şu cümleyi söylüyor, ‘Biz nasıl Karabağ’a nasıl Libya’ya girdiysek bunun bir benzerini İsrail’e yaparız.’ Bir Cumhurbaşkanı’nın dili midir bu dil, önce bunu bir söyleyelim. Ya sen iki ay evvel İsrail’e giriyordun. İki ayda ne değişti ki İsrail’in en büyük hedefi Türkiye haline geldi. Bunların elle tutulur bir tarafının olmadığını söyleyelim. Yerel seçimlerden başarısızlıkla çıkan, ekonomi de hiçbir ilerleme sağlayamayan, yurttaşını açlığa ve yoksulluğa mahkum bırakan AKP ve onun genel başkanının gündemi saptırma çabalarının bir parçası CHP olmayacak.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Erdoğan için "Bu memleketin bir beka sorunu varsa adı da soyadı da sensin." ifadelerini kullandı.

“BİR BEKA SORUNU VARSA ADI DA SOYADI DA SENSİN”

Açık kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre İsrail’in halen 270 muhalif savaş uçağı var. Bunların içerisinde F-35’ler var. Modifiye edilmiş F-16’lar var. Güçlü bir filo. Türkiye’nin elinde 220 savaş uçağı var. Son 22 filoya yalnızca 30 uçak katabildi. Türkiye’nin zafiyeti varsa bunun sorumlusu 22 yıllık şahsın hükümetidir. İlaveten söyleyelim. İsrail’in gök kubbesinden bahsediliyor. Türkiye’nin hava savunma sistemi ne durumda. Örneğin S-400’ler almıştın. S-400’ler 2 milyar dolar verilerek alınan hava savunma sistemleri hala ambalajın içerisinde. Bu memleketin bir beka sorunu varsa adı da soyadı da sensin.”

“İSRAİL’LE TİCARET DEVAM EDIYOR…”

Türkiye’nin İsrail ile ticaretinin devam ettiğini söyleyen Günaydın, şöyle konuştu:

“Tüm ticareti yasakladınız mı? Elimizde liste var. Bu liste İsrail ile ticaretin sonlandırıldığını gösteriyor. Hemen altında Filistin ile olan ticaret var. 1 Ocak- 30 Eylül tarihleri arasında Filistin’e yapılan çelik ihracatı yüzde 14 bin 678 artmış. Filistin’e yapılan çimento, cam ve toprak seramiği ihracatı yüzde 10 bin 66 artmış. Filistin’in toprak bütünlüğü belli. Yüzde 16 bin çelik, yüzde 10 bin artan çimento Filistin’e mi gidiyor yoksa Filistin üzerinden başka birine mi gidiyor. Bunu bütün dünya biliyor.

Türkiye’nin bir tek açığı vardır o da demokrasi açığıdır. İlk seçimde bu demokrasi açığını kapatacaktır. Türkiye bölgenin tek ve en güçlü demokratik ülkesi olarak her türlü tehdidi hem sert gücüyle hem de yumuşak gücüyle yani onu yöneten demokrasiyle savuşturacak bir güçte olmaya devam edecektir.”

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Erdoğan için "Bu memleketin bir beka sorunu varsa adı da soyadı da sensin." ifadelerini kullandı.

“SİYASETTEKİ ÇÜRÜMEYİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR”

Günaydın, basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Günaydın, “eski Gümrük ve Ticaret Bakan Bakan Yardımcısı, eski AKP milletvekili Fatih Metin’in özel kalem müdürü Yunus Emre Morkoç’un İstanbul Havalimanı VIP geçişinde 60 kilo kaçak altınla yakalanmasına” ilişkin soru üzerine şunları söyledi:

“Fatih Metin’in geçmişine baktığımızda nereden tecrübe kazandığını görüyoruz. 2011-2015 yılları arasında adı geçen kişi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı olarak görev yapmış. Rezalete bakar mısınız? Peki bu kişinin 2015’te bitmiş mi? Bitmemiş. 2021-2022 yılları arasında da Tarım ve Orman Bakanlığı’nda Bakan Yardımcısı olarak görev yapmış. Ülkem adına utanç verici. Bu sadece memleketin kriminalize edilmesindeki siyasetin katkısını göstermesi açısından değil, aynı zamanda siyasetteki çürümeyi de gözlerimizin önüne açık bir şekilde sermesi açısından vahim bir olaydır.”

 

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, 8 Eki 2024 tarihinde TBMM’de düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşma metni:

Herkese iyi günler diliyorum. Dün hep beraber Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir kapalı oturuma tanıklık ettik. Erdoğan, 1 Ekim tarihinde Meclis açılırken yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’de ve Lübnan’da sergilediği saldırgan ve vahşi tutumun bölgeye yayılacağını ve yeni hedefin Türkiye olacağını söyledi. Gazze’ye ve Lübnan’a bombalar yağarken, ‘nin, Cumhurbaşkanı’nın oralarda kaygılanmaktan daha öte, kendi ülkesinin hedef haline getirildiğini söylemesi, adeta tarihe geçilmesi gereken bir not olarak önümüze düştü.

Tabii şunu ifade ettik. Eğer böyle bir istihbaratınız varsa bu arka planı gösterin bize, biz görelim. Milli Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı dün Meclis’e geldiler, kapalı bir oturum gerçekleşti üç saati aşkın bir süre boyunca. Önce bir saatten fazla bakanları dinledik, sonra da 20’şer dakika grupların konuşmaları oldu. Şüphesiz İç Tüzük uyarınca 10 yıl boyunca bu tutanaklar açıklanmayacak. Ama biz dedik ki: Ne söylediğinizi değil ama ne söylemediğinizi kamuoyuyla paylaşacağız.

Bugün Erdoğan diyor ki: “Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı’nın hemen bu kapalı oturumundan sonra açıklama yapması doğru olmamıştır. Kendisinden olgunluk beklerdik” diyor. İfade edelim; söylemediklerinizi söyleyeceğiz demiştik ve bunu söylüyoruz; sadece dün değil, şimdi biz de söylüyoruz. Dediniz ki bize yıllarca, İsrail’in yayılmacılığının teolojik ve tarihî bir temeli vardır.

Peki, teolojik ve tarihî temeli olan vadedilmiş topraklar üzerinden politika yapan İsrail’in Başbakanı Netenyahu ile Eylül 2023 ayında New York’ta bizzat görüşmeyi sen yapmadın mı? Eğer Gazze saldırısı olmasaydı Kasım 2023’te Netanyahu’yu Türkiye’ye davet etmemiş miydin? O zaman vadedilmiş topraklar projesi yoktu da İsrail’in sonradan mı çıktı bunlar? Dolayısıyla elle tutulur bir yanı yoktur bu işin.

Bir başka önemli husus; bu memleketin Cumhurbaşkanı aynı zamanda AKP Genel Başkanı, daha iki ay evvel Rize’de Rize AKP İl Başkanlığını ziyaret ettiğinde aynen şu cümleyi kuruyor: “Biz nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yani İsrail’e de yaparız. Yapmamak için bir şey yok.” Şimdi bir cumhurbaşkanının dili midir bu dil? Önce bunu bir söyleyelim.

İkinci olarak da, ya sen iki ay evvel İsrail’e gidiyordun, iki ayda ne değişti ki İsrail’in en büyük hedefi Türkiye haline geldi? Bunların elle tutulur bir tarafının olmadığını söyleyelim. Yerel seçimlerden başarısızlıkla çıkan, ekonomide hiçbir ilerleme sağlayamayan, yurttaşını açlığa ve yoksulluğa mahkum bırakan AKP ve onun genel başkanının gündemi saptırma çabalarının bir parçası Cumhuriyet Halk Partisi olmayacak.

Ayrıca şunları da ifade etmek isterim. Açık kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre İsrail’in halen 270 muharip savaş uçağı var. Bunların içerisinde F-35’ler var, bunların içerisinde modifiye edilmiş F-16’lar var. Güçlü bir filo… Türkiye’nin elinde 220 muharip savaş uçağı var ve son 22 yılda filoya yalnızca 30 uçak katabildi. Ne F-16’ların modernize edilme projesini geliştirebildin, ne de F-35’in bir parçası olarak kalabildin. Bu bağlamda Türkiye’nin bir zafiyeti var ise bunun sorumlusu bizzat 22 yıllık şahsım Şahsımın hükümetidir.

İlaveten söyleyelim, İsrail’in gök kubbesinden bahsediliyor. Türkiye’nin hava savunma sistemi ne durumda? Örneğin S-400’ler almıştın değil mi? S-400’ler 2 milyar dolar verilerek alınan hava savunma sistemleri hâlâ ambalajın içerisinde. Bu çerçevede sen NATO ile olan ilişkilerini bozdun, F-35 alamadın S-400’leri de ambalajdan çıkartamadın. Dolayısıyla bu memleketin bir beka sorunu varsa adı da soyadı da sensin. Bunların altını kuvvetle çizelim. Ama şunu da ifade edelim ki, Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir ülkedir. Ülkesiyle, milletiyle, devletiyle beraber herhangi bir tehdit algısının ya da saldırısının altında kalacak, kalabilecek bir ülke değildir.

Şimdi tabii İsrail konusunda atıp tutan, hamasi nutuklar atan, bugün de grup konuşmasında bu hamasetini devam ettiren Erdoğan’a soralım: Zen ticaretini kestin öyle mi İsrail’le? Bakın rahmetli Hasan Bitmez’i burada saygıyla anıyorum. Siz Ekim’den bu yana İsrail’le ticareti sürdürüyorsunuz diyenlerin üzerine saldırdınız, Meclis’te sıra kapaklarına vurdunuz. Sonra ta Nisan ayını bulmak gerekti ki tüm ticareti yasaklama kararı alabilesiniz.

Peki, şimdi tüm ticareti yasakladınız mı? Bakın elimizde bir liste var. Bu liste İsrail’le olan ticaretin kağıt üzerinde sonlandırıldığını, aşağıya çekildiğini gösteriyor. Hemen altında da Filistin’le olan ticaret var. Arkadaşlar; 1 Ocak-30 Eylül tarihleri arasında Filistin’e yapılan çelik ihracatı yüzde 14 bin 678 artmış. Filistin’e yapılan çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri ihracatı yüzde 10 bin 66 artmış. Ya soruyu soralım: Filistin’in toprak bütünlüğü belli, coğrafyası belli; yüzde 16 bin artan çelik, yüzde 10 bin artan çimento Filistin’e mi gidiyor yoksa Filistin üzerinden başka yerlere mi gidiyor? Bunu bütün dünya biliyor. Geçmişte nasıl ticareti inkar ettiyseniz, şimdi de Filistin üzerinden yaptığınız ticareti inkar ediyorsunuz.

Soruyu soralım size: Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattından, Azerbaycan’dan gelen ve bizim topraklarımızdan geçen petrol boru hattından İsrail’e petrol satılıyor mu, satılmıyor mu? Soruyu bu kadar soralım, cevabını da sizden bekleyelim.

Ayrıca Kürecik Radar üssü var Malatya’da. Oradan İsrail’e sinyal veriliyor mu verilmiyor mu? Söyleyebilirsiniz ki o NATO’nun güney kanadına ilişkin bir radar üssüdür, dolayısıyla sinyaller NATO’ya veriliyor, NATO’ya veriliyor da Amerika’nın üzerinden İsrail’e gitmiyor öyle mi?

Siz ne yapabilirsiniz biliyor musunuz? Siz ancak sivil toplum kuruluşlarının yaptığı gibi göstermelik bir miting yapabilirsiniz ve buralarda hamaset üretebilirsiniz, başka da hiçbir şey yapamazsınız.

Bu bağlamda ifade edelim ki; Türkiye’nin bir tek açığı vardır, o da demokrasi açığıdır. İlk seçimde memleket bu demokrasi açığını kapatacaktır ve Türkiye bölgenin tek ve en güçlü demokratik ülkesi olarak her türlü tehdidi hem sert gücüyle, yani modernize edilmiş, olması gereken noktaya getirilmiş silahlı kuvvetleriyle hem de yumuşak gücüyle, yani onu yöneten demokrasisiyle savuşturabilecek bir güçte olmaya devam edecektir.

Evet arkadaşlar, Türkiye’de bir taraftan uygulanan yanlış ekonomi politikaları çerçevesi ile altın fiyatları inanılmaz ölçüde yükselirken, insanlar artık çeyrek altını düğünlerde takamaz duruma gelmişken. Fatih Metin ve eski özel kalem müdürü 60 kilogram kaçak altınla yakalanmışlar. Şimdi Fatih Metin’in geçmişine baktığımızda nereden tecrübe kazandığını görüyoruz. 2011-2015 yılları arasında adı geçen kişi Gümrük ve Ticaret Bakanlığında Bakan Yardımcısı olarak görev yapmış. Rezalete bakar mısınız? Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı, içinde bulunduğu uçakta yalnızca özel kalem müdürünün gözaltına alındığı bir operasyonda 60 kilo kaçak altınla beraber bulunuyor.

Peki, bu kişinin siyasal yaşamı 2015’te bitmiş mi? Yo bitmemiş; 2021-2022 yılları arasında da Tarım Bakanlığında Bakan Yardımcısı olarak görev yapmış. Ülkem adına utanç verici. Bu sadece memleketin kriminalize edilmesindeki siyasetin katkısını göstermesi açısından değil, aynı zamanda siyasetteki çürümeyi de gözlerimizin önüne açık bir şekilde sermesi açısından vahim bir olaydır. Derhal etkili soruşturma ve kovuşturma aşamalarının yürütülmesi, Fatih Metin’le sınırlı kalmayacak ölçüde altın kaçakçılığı meselesine memleketin bir ciddi göz atması, bu alanda etkili bir süreci yürütmesi acil bir ihtiyaç olarak görülüyor.

Teşekkür ederim arkadaşlar, sağ olun.

 

Abone Olun:
➤ Youtube: @gokhangunaydin06

Resmi Site:
➤ Web: gokhangunaydin.net

Takip edin:
➤ Twitter: gunaydingokhan
➤ Facebook: gokhangunaydin06
➤ Instagram: gokhangunaydin06
➤ TikTok: @gokhangunaydin06
➤ Youtube: @gokhangunaydin06

Bu İçerik 100 Kez Görüntülendi.

Sosyal Medya Hesaplarımız

Bu Sayfayı Paylaşın

Faydalı Linkler

Abonelik

© 2024, Gökhan Günaydın. Tüm Hakları Saklıdır.